Güncelleme:
10.11.2006
             

 

Site içi arama


google'da ara
antikapitalist'te ara


Tony Cliff (1917-2000)

Geçen yüzyılın ikinci yarısında mücadeleye atılan sosyalist kuşaklar için ilham kaynağı olan Tony Cliff'i 9 Nisan Pazar günü 82 yaşında kaybettik.Bu ilham onun akıl almaz dinamizminden, her türlü baskıya karşı nefretinden ve fikirlerinin netliğinden kaynaklanıyordu.

Cliff, 1917'de Filistin'de doğdu. Eski Rus İmparatorluğu'ndan göç etmiş Yahudi bir ailenin oğluydu. 14-15 yaşlarında politik faaliyetlere katılmaya başladı. Bu arada, Naziler Almanya'da iktidara yürüyordu.

Nazizm dehşetiyle yüz yüze kalmak zorunda kaldı. Avrupa'da yaşayan bir çok akrabası ölüm kamplarında yok oldu.

Hitler'in iktidara gelmesini kapitalistlerin sağladıklarını görebiliyordu ve devrimci sosyalist oldu.

Cliff, aynı zamanda kendisine sosyalist diyen örgütlenmelerin daha iyi bir dünya için mücadele etmekten vazgeçtiklerini görüyordu.

Alman Sosyal Demokrat Partisi, Hitler Alman anayasasına uygun davranıyor gerekçesiyle Hitler'e karşı mücadele etmiyordu. Alman Komünist Partisi ise Stalin'in emirlerine uyarak Hitler'in bir tehlike olmadığını iddia ediyordu.

Cliff daha iyi bir dünya için mücadele etmenin tek yolunun sürgündeki Rus devrimci Leon Troçki'nin çağrısını izlemek olduğunu görmeye başladı, hem kapitalizmi hem de Rusya'yı yöneten bürokrasiyi reddetti.

Baskılara karşı mücadele etmek için, o zaman İngiliz sömürgesi olan Filistin de yaşayan Siyonist yerleşimcilerin fikirlerini de reddetti. Siyonist sendika Histadrut, Arapları işyerlerinden uzaklaştırma politikaları izliyordu. Solcu Siyonistler, Avrupa'daki Yahudilerin ezilmesine yanıt olarak İngiliz İmparatorluğuyla birleşerek yerel Arap nüfusun ezilmesi gerektiğini söylüyorlardı. Cliff'in ilk politik anılarından biri dönemin solcularının katıldığı bir toplantıda Yahudi ve Arap işçilerin birleşmesi çağrısı yaptığı için dayak yemesidir. 2. Dünya Savaşı sırasında, sömürgeciliği reddettiği için İngiliz otoriteleri tarafından Filistin'de hapse atıldı.

Cliff savaştan sonra İngiltere'ye göç etti. O zaman dünyanın üçte birini yöneten bir imparatorluğun merkezinde sosyalizm mücadelesi vermekte kararlıydı.

Dönemin İşçi Partisi hükümeti onu İrlanda'ya sürdü.

Ancak 1950'lerin başında, Muhafazakar Parti zamanında tekrar ailesiyle birleşmesine izin verildi.

Bu yıllarda Marksist teoriye çok önemli katkılar yaptı. O zaman batıda ve üçüncü dünya ülkelerinde kapitalizm karşıtlarının yüzde 99'undan fazlası Rusya ve diğer doğu bloğu ülkelerini sosyalist olarak görüyorlardı. 1940'da Stalin'in ajanı tarafından öldürülen Troçki'nin devamcısı olan küçük gruplar bile bu devletlerin "dejenere" olsa da "işçi devleti" olduğu fikrini devam ettirdiler. Cliff'in kendisi de bu fikirleri savunmak üzere girişimde bulundu; ancak bu fikirlerin ne Rusya gerçeklerine, ne de Marks, Engels ve Lenin'in yazılarındaki devlet anlayışına uyduğunu gördü.

Gerçeklikle yüz yüze gelmekten korkmaksızın sosyalistlerin istikrarlı bir biçimde sömürüye ve ezilmeye karşı mücadele edebilmesi için Rusya hakkında farklı bir anlayışa ihtiyaç olduğu sonucuna ulaştı. Bu önemli yol ayrımı analizini henüz 30 yaşındayken yazdığı Rusya'da Devlet Kapitalizmi kitabında sundu.

Daha sonraki yazılarında bu analizini Doğu Avrupa, Çin ve kendisini sosyalist olarak adlandıran pek çok rejimi de içerecek şekilde genişletti.

Ancak Cliff bu rejimlerin sosyalist olmadıklarını ifade etmekle kalmadı, aynı zamanda George Orwell'in 1984 adlı romanında tasvir edilen türden toplumsal değişimin ve muhalefetin asla başarılı olamayacağı çok baskıcı rejimler olduğu fikirleriyle de tartıştı.

Cliff, komünist diye adlandırılan bu ülkelerin devletin tek patron olduğu kapitalist bir biçim olduğunu gösterdi. Bu sistemler de, kapitalizmin diğer biçimlerinde olduğu gibi, toplumu kökten sarsacak potansiyele sahip çok daha büyük bir işçi sınıfının ortaya çıkmasına yol açıyorlardı. Bu analiz, 1956'da Macaristan'da, daha sonra Çekoslovakya'da, Polonya'da ve nihayet Rusya'da doğrulandı.

"Ne Washington ne Moskova" sloganı sosyalistlerin soğuk savaşın en zor yıllarında emperyalist rekabetin basıncına karşı direnmesini sağladı. Sosyalistlerin, Berlin Duvarı yıkıldığında ve Sovyetler Birliği çöktüğünde korkunç bir hayal kırıklığı yaşamalarını engelledi.

Cliff, devlet kapitalizmi analizinin yanı sıra batı kapitalizminin de önemli bir analizini yaptı. Sosyalistler, kapitalizm 1950 ve 60'larda ciddi bir kriz yaşamadığı için şaşkındılar. Cliff sistemin geçici bir istikrara kavuştuğunu gördü. Ancak bu kitlesel yıkım silahlarının çığ gibi büyüdüğü sürekli silahlanma ekonomisi sayesinde gerçekleşmekteydi. Bu durum ekonomik krizlerin yarattığı yıkımın nihai olarak geri dönmesine engel olamazdı ve haklı çıktı. Ekonomik krizler 74-76, 80-81 ve 90'larda geri döndü.

1950'lerde Rusya ve Batı kapitalizmine yönelik hayaller en yüksek noktasındaydı. Cliff bu dönemde sadece bir kaç düzine üye ile sosyalist bir örgüt inşa etmek ve fikirlerini anlatabileceği çok küçük bir dinleyici grubuna ulaşmakla yetinmek zorunda kaldı. Tüm bunlara rağmen ülkenin bir köşesinden diğerine seyahat ederek toplantılarda konuştu. Onun bu özelliği hayatının en son günlerine kadar devam etti.

1968 yılı ABD'de öğrenci hareketi ve savaş karşıtı hareket, Fransa'daki genel grev ve Çekoslovakya'daki ayaklanmalarla bir dönüm noktasıydı. Binlerce insan sistemi sorgulamaya başlarken Cliff de çok sayıda dinleyici bulmaya başladı. Cliff'in örgütü, uluslararası sosyalistler, öğrenciler arasında hızla büyüdü.

Daha sonra 1969'da İşçi Partisi hükümeti sendikalara karşı yasalar geçirmeye çalıştı. Cliff sendika militanları için bu yasalara ilişkin bir broşür yazdı ve 20 bin kopya satıldı.

Daha sonra üretkenlik anlaşmaları üzerine bir kitap yazarak bir çok yeni sosyalist olmuş öğrenciye sendika yasalarına dönük sosyalist argümanları fabrikalara, madenlere, limanlara taşımaları için ilham verdi.

Aynı zamanda siyah ve Asyalılara karşı yükselen ırkçı saldırılar karşısında net bir sosyalist muhalefetin yaratılmasını garanti altına aldı. Uluslararası sosyalistler 1974'de Muhafazakar hükümetin devrilmesini sağlayan grev ve protestolarla dolu bu dönemde büyüdü. Cliff soyut fikirleri somut olarak ifade etmekteki büyük yeteneği, anlattığı hikayeler, sahip olduğu espri repertuarı ve benzetmeleriyle binlerce aktivistin saygısını kazandı.

Ancak 1974'ten sonra sendika liderleri işyerlerindeki heyecana son vermek için yeni İşçi Partisi hükümeti ve işverenlerle işbirliği yaptılar.

İşverenler, işçi militanlarındaki politik kafa karışıklığından yararlanarak işçi örgütlenmelerine karşı saldırı başlattılar.

Cliff, bir kez daha gerçeklerle yüz yüze gelmekten kaçınmamaktaki ısrarını gösterdi.

İngiltere'de yükselen mücadele yıllarının artık bitiğini gören soldaki ilk insanlardan biri Cliff'ti ve sınıf hareketinde yeni bir "geriye çekilme" döneminin başladığını tartıştı. Bu analiz Sosyalist İşçi Partisi'ni ( uluslararası sosyalistlerin yeni adı) 1980'lerin zor yıllarına hazırladı. Bu yıllar metal işçilerinin, madencilerin ve matbaa işçilerinin yenilgi yıllarıydı.

Bu yıllarda Cliff faaliyetlerini kesinlikle gevşetmemesine rağmen Lenin ve Troçki biyografilerini tamamladı. Cliff 80'lerin başında solda egemen olan İşçi Partisi'ne katılmak ve solcuların seçilmesini sağlamak gibi "kısa yoldan zafer kazanmaya" dönük fikirleri reddetti. Mücadelenin tekrar yükselmesi gerektiğini söyledi.

Hayatının son on yılında sadece İngiltere'de değil uluslararası düzeyde, İtalya, Almanya ve hepsinden öte Fransa'da yeniden politik hoşnutsuzluğun büyümesiyle mücadelenin tekrar yükselmeye başladığını gördü.

Bir kez daha sosyalist fikirler için yeni dinleyiciler vardı ve bir kez daha Cliff onlara ulaşmak için büyük çaba sarf etti.

Her konuşmasında, "eğer kitlesel devrimci örgütler inşa etmeyi başaramazsak sistemin krizlerinin yarattığı hoşnutsuzluğun 1930'lardaki gibi faşist güçlerin büyümesine yol açabileceği" konusu üzerinde durdu.

Şimdi gelişmiş kapitalist ülkelerin çoğunda ve Güney Kore, Zimbabwe, Türkiye ve Polonya'da Tony Cliff tarafından geliştirilen fikirler üzerine yükselen örgütler var.

Bütün bu ülkelerde insanlar Cliff'in ölüm haberiyle üzüldüler ve bütün bu ülkelerde onun beynini ve kararlılığını özleyeceğiz.

Ancak bütün bu ülkelerde onun 70 yıllık mücadelesinden ilham alarak daha iyi bir dünya için kendi mücadelemizi bir kat daha artıracağız.

'Antikapitalist nedir' sayfasına dön
sayfa başına dön