Güncelleme:
08.11.2006
             

 

Site içi arama


google'da ara
antikapitalist'te ara


Arjantin: nerde kalmıştık

Arjantin'de son aylarda neler olup bittiği herkes için tam bir muamma. Kelimenin tam anlamıyla bu konunun üzerinden atlanıyor. Başka bir dünyanın mümkün ve bunun için mücadele etmek gerektiğinin kanıtları olan Arjantin heberlerinin neden bu muameleye maruz kaldığını anlamak pek de güç değil.

Ekonomik Kriz

Son aylarda Arjantin'de neler olup bittiğine gelince... Ekonomik kriz derinleşmeye devam ediyor. Geçenlerde, Arjantin Ekonomi Bakanlığı ülke ekonomisinin bu yıl %9 küçüleceğini, enflasyonun da %22'ye yükseleceğini açıkladı. Ülkedeki çokuluslu şirketlerden Dresdner Bank için tablo daha da karamsar: %8 küçülme ve %50 enflasyon. 1 peso=1 dolar seviyesi 2 hafta öncesinde 1 dolar=2.5 peso seviyesine gitti ve bu hızlı tırmanış ancak Arjantin Merkez Bankası elindeki tüm döviz rezervlerini harcadığında durabildi.

Yine IMF

IMF Arjantin'de yine devrede ama Arjantin hükümetiyle IMF arasındaki görüşmelerden bir sonuç alınamadı. Duhalde IMF'den elini çabuk tutmasını istedi. Zaman giderek daralıyordu. Kimi spekülasyonlara göre 22 milyar dolar daha acil yardım gelmezse Arjantin Nisan sonu itibariyle dağılmaya başlayabilir. Ama IMF ile durum (her zamanki gibi) çıkmaz sokak; Arjantin "önce para sonra reform" derken, IMF "önce reform sonra para" diyor. Ekonomide herşeyin sarpa sardığı gün gibi ortadayken IMF'nin bu tutumu merkez sol eğilimli Beunes Aires Herald gazetesine şunu sordurtuyor: Acaba IMF ülkeyi bir kaosa iterek, ekonominin yönetimini kendisine verecek bir askeri müdahalenin koşullarını mı oluşturmaya çalışıyor? Pentagon'la iyi ilişkileri olan Stratfor gibi gözlemcilerin "ülke anarşi içine düşerse başka seçenek kalmaz" yorumları bu sorunun pek de havada olmadığını gösteriyor.

Arjantin'de ekonomik kriz derinleşmeye decam ediyor. Ekonomi 4 yılda toplam %15 küçüldü, özel sektör yatırımları %40, sanayi yatırımları%20 geriledi. Yoksulluk sınırının altında yaşayanların oranı %15'ten %40'a yükseldi. Geçen 12 ayda işsizlik %134 arttı. Yalnızca Şubat ayında 75 bin kişi işinden atıldı. Bu, önceki yılın aynı ayına göre %3200'lük bir artış demek. Eğer IMF direktiflerine uyulursa yüzbinlerce kamu çalışanının işsiz kalacağı kesin.

Piquetero'lar Cacelerazoslar

Bütün bu saldırılara Arjantin'in cevabı gerçekten umut verici. Sokak gösterilerinin gelişimi devrimci duruma gidişatın sinyalleri: Piquetero'un (işçi ve işsizlerin, sendikaların ve sol grupların oluşturduğu kesim) ve cacelerazos'un (orta sınıf kaynaklı, tencere ve tavalı protestocular) eylem enerjilerini korudukları ve giderek artan hızla halk meclisleri yaratmaya başladıkları görülüyor. Şubat sonunda Buenes Aires'te 80 halk meclisi vardı ve bunlar yayılıyordu. Bu halk meclislerine üye olmak gerekmiyor. Toplantıda kim varsa onlar oy veriyor. Meclisin seçtiği bir çalışma grubu çeşitli konularda hazırlık yapıp meclisi bilgilendiriyor. 16 Şubat günü meclislerden gelen Piqueteros ve Cacelerazos'tan on binlerce kişi Plaza Del Mayo'da toplandılar. Onlarca meclis pankartı görülüyordu. Meclislerden seçilmiş 2 bin delege Avellaneda Colonial Tiyatrosunda toplandı ve dış borçların reddedilmesini, bankaların ve stratejik şirketlerin kamulaştırılmasını, emeklilik fonlarının garanti altına alınmasını, küçük banka hesaplarındaki paraların sahiplerine hemen ödenmesini, işten çıkarmaların durdurulmasını, Duhalde'nin istifa etmesini, IMF'nin kovulmasını isteyen bir program hazırladı.

Eksik Olan Ne?

Peki bu programda eksik olan ne? Öncelikle bu programın çok daha büyük kitlelerce tartışılıyor ve benimseniyor olması gerek, bu haliyle hala bir azınlığın bildiği, tartıştığı, kabul ettiği bir program. Kapitalizmin bir sosyalist devrimle yıkılmasının olmazsa olmaz gereklerinden biri de eksik Arjantin'de. Halk meclisleri, mahalle komiteleri yetmez! Kapitalizmin zincirleri ancak bu zincirlerin üretildikleri yerlerde kırılır. Yani işyeri, fabrika komitelerine ihtiyacı var Arjantin'in. Bu da yetmez, bu komiteler arası koordinasyona ve bu komitelerden gelen temsilcilerden oluşan bir üst meclise ihtiyaç var. Peki bunları ne sağlayabilir, (tekrar) eksik olan ne? Devrimci parti. İşçi sınıfı içinde derin köklere sahip bir devrimci parti; hemen her fabrika, işyerinde örgütlü, mücadele ile yoğrulmuş ve onun içinde sınanmış, güven veren, tartışan bir devrimci parti; fabrika, işyeri komitelerinin kurulmasına ön ayak olan, bunlar sağlanmışsa bu komiteler arası koordinasyonu ve bir üst meclisin kurulmasını sağlayan, bunlar da sağlanmışsa tüm iktidar proletaryaya diyen bir devrimci partiye ihtiyaç var.

İşçi sınıfının sosyalist devriminin başarıya ulaşabilmesi için sınıf öncüsü olan devrimci parti olmazsa olmaz koşuldur. Tarih bu eksiklik nedeniyle kaybedilen devrimlerle dolu. Bu yüzden, çoğunluğun iktidarına varmak için gerçek Marksist geleneğin devrimci partisini bugünden yaratmak zorundayız.

Antikapitalist; Sayı 15; Nisan 2002

'Dünyada Durum' sayfasına dön
sayfa başına dön