Güncelleme:
26.12.2006
             

 

Site içi arama


google'da ara
antikapitalist'te ara


Türkiye Sosyal Forumu ‘Başka Bir Dünya’ için toplandı

Birinci Türkiye Sosyal Forumu 30 Eylül - 1 Ekim tarihlerinde 3000 kişinin katılımıyla Darphane-i Amire ve çevresindeki mekanlarda toplandı. Forumda Tarık Ali, Alex Callinicos gibi yabancı konukların, Vedat Türkali, Mihri Belli, Ragıp Zarakolu gibi tanınmış Türkiyeli konukların; STKların, emek örgütlerinin ve siyasi grupların temsilcilerinin de konuştuğu 24 seminer ve 15 atölye yapıldı.
Bu toplantılarda savaş ve savaş karşıtı hareket, küreselleşme ve alternatifleri, emperyalizm, sendikal hareket, Kürt sorunu, AB ve tarım politikaları, enerji sorunu, F tipi cezaevleri, yerel yönetimler, gecekondular ve kentsel dönüşüm projesi, kadın hakları, eşcinsellerin sorunları ev eksenli çalışma, sosyal haklar, sanayileşme politikaları, eğitim, gençlik, kültür politikaları ve maden kazaları üzerine tartışıldı.
TSF, 70'den fazla kuruluş tarafından düzenledi ve tartıştırdığı konuların da ötesinde bu yapılar arasında önemli bir diyalog alanı olarak da işlev gördü.
Tahmin edileceği gibi savaş, Ortadoğu, emperyalizm ve Kürt sorunu en çok ilgi toplayan ve tartışılan başlıklar arasında yer aldı. Alternatif Küreselleşme toplantısında konuşan Alex Callinicos 1 Mart 2003'te Irak'a asker gönderilmesini reddeden kararın onaylanmasının kendileri için büyük bir ilham kaynağı olduğuna işaret ederek, bunun savaş karşıtı harekete sunduğu katkıya dikkat çekti.
Savaş Karşıtı Hareketin Geleceği toplantısında konuşan Tarık Ali, Ortadoğu'daki gelişmelerin ve savaşa karşı mücadelenin önemini vurguladı. Ancak Tarık Ali'nin İran'a bir saldırı olmayacağı iddiasını paylaşmak mümkün değildi. Savaş karşıtı hareket, ABD'nin içinde bulunduğu sıkışmışlığı, İran'a bir hava saldırısı düzenleyerek aşmaya çalışmasına ve bunun yaratacağı tehlikeye karşı hazırlıklı olmalıdır.
Yine Tarık Ali'nin, Kürt hareketinin savaş karşıtı olmadığı iddiası da büyük tepki topladı. Forumun kapanış toplantısı niteliğindeki Ortadoğu'da Emperyalist Saldırganlık ve Direniş toplantısında konuşan Sungur Savran, Tarık Ali'nin iddiasına kürsüden ateşli bir cevap verdi ve konuşmasını "BOP'a HOP diyelim" çağrısıyla bitirdi.
Kürt sorunu üzerine yapılan oturumlarda farklı yapıların temsilcileri sorunu irdeledi. Bu konuda yapılan iki büyük oturumda da PKK'nin ilan ettiği tek taraflı ateşkese toplumsal muhalefetin nasıl karşılık vermesi gerektiğinin somutlanamaması Ragıp Zarakolu'na "kime yapılıyor bu çağrılar" dedirtirdi.
Genel olarak olumlu bir havada gerçekleştirilen TSF'nin daha geniş kapsamlı değerlendirmesi ve gelecek döneme dair programı önümüzdeki süreçte tartışılacak.

 

ODTÜ’de taban aktivizmi

Ozan Ersan

30 Eylül -1 Ekim 2006 tarihlerinde düzenlenen TSF'ye katılmak için okulumuzun açıldığı ilk günden itibaren faaliyet yaptık. Hedefimiz sosyal forum sürecinin Türkiye'deki ilk adımının mümkün olduğunca güçlü atılmasıydı.
Hayli büyük olan kampüse afişler astık, kampüsün iki noktasında farklı saatlerde standlar açarak TSF'nin yapılacağını duyurduk. Bu çalışmaları, TSF'nin yapılacağını bu faaliyetlerden öğrenen arkadaşlarla da sürdürdük. Ayrıca sosyal forum süreçlerini tartıştığımız, ilgili arkadaşların birbirleriyle tanışma olanağı da bulduğu bir hazırlık toplantısı düzenledik.
Barışseverleri bir araya getirecek TSF'yi okulumuzda inşa ederken savaş karşıtlarını derleyip toparlayabilecek bir birliğin eksikliği, 1 Mart 2003'teki teskere eylemini inşa etmiş olanlar kadar, üniversiteye bu yıl başlamış öğrenciler tarafından da dillendirildi.
Hazırlık sürecinde bizlere yöneltilen soru ve tartışmaların da etkisiyle TSF sırasında yapılan Savaş Karşıtı Hareketin Gleceği toplantısında ODTÜ deneyimlerini de aktararak bu konuyu özellikle gündem etme gereği duydum. Aynı şe-kilde Gençlik Hareketinin Geleceği toplantısında birleşik bir savaş karşıtı hareketinin üniversitelerde inşasının önemine vurgu yaptım.
TSF'den ODTÜ'ye ve eyleme
TSF'de genel olarak önemli bir tartışma süreci yaşadık. ODTÜ'ye döndüğümüzde TSF'ye gelemeyen arkadaşlarımıza, katıldığımız tartışmaları özetlemek ve forum sürecine dair izlenimlerimizi aktarmak için bir rapor toplantısı düzenledik.
Bu paylaşımdan sonra konuşmanın ötesine geçip okulda ne yapmak gerektiğine dair tartışmaya başladık. Bu toplantıda da ortaklaşılan fikir, savaş karşıtlığını öne çıkartan işler yapmaktı. TSF öncesinde tanıştığımız hazırlık sınıfından bir arkadaşın önerisi üzerine, Türkiye'den Lübnan'a asker gönde-rileceği gün okulda bir eylem yapma fikri oluştu.
Bu fikri daha geniş kesimlerle ortaklaştırabilmek için bir toplantı daha yaptık ve 12 Ekimde okul içerisinde bir yürüyüş ile 14 Ekim'de TMMOB tarafından düzenlenen eyleme katılma ve birlikte daha uzun vadeli çalışmalar yürütmek konularında anlaştık.
12 Ekim'de Ankara'dan asker gönderilirken yüzlerce ODTÜ'lü öğrenci "işgale ortak olmayacağız" dedi.
Önümüzdeki dönemde savaş karşıtlığını güçlendirerek Afganistan ve Lübnan’dan askerin geri getiril-mesine odaklanacağız. Ayrıca TSF'de çağrısı yapılan HOP kampanyası ile Beyrut'daki Uluslararası Dayanışma Konferansı’nın inşasını da gündemimize aldık


Cebeci’de TSF faaliyeti

Gülbahar - Ebru

Ankara Üniversitesi Cebeci kampüsünde sosyal forum hazırlık çalışmalarına, örgütlü ve örgütsüz arkadaşlara TSF'nin yapılacağını duyurup bu süreci beraber inşa etmemiz önemini tartışarak başladık. Kampüs içerisinde bulanan eğitim, siyasal, iletişim ve hukuk kantinlerine meslek odalarından edindiğimiz afişlerimizi asarak açık faaliyete başladık. Her gün hem siyasal kantininde açtığımız TSF masası aracılığıyla hem de düzenli olarak elimizdeki el ilanlarıyla, masaları dolaşarak okulda herkesin haberdar olmasını sağladık.
Yaptığımız tartışmalar genel olarak sosyal forumun amacı, işlevi, sürdürülebilirliği ve başta savaş olmak üzere Türkiye ve dünya gündemi üzerinden yürüdü. Katılmak isteyen yada ilgilenen arkadaşlarla forum konuları hakkında ön tartışmalar yaptık. Sosyal forumun Türkiye'de ilk defa yapılacak oluşu ilgiyi artırıyordu, ancak okulun yeni açılmış olması ve öğrencilerin ekonomik sıkıntıları nedeniyle kitlesel bir katılım mümkün olmadı.
Bizce TSF süreci düşünce ve ifade özgürlüğünün saldırganca kısıtlandığı ve bunun, yasalarla meşru hale
getirilmeye çalışıldığı bu günlerde son derece önemli bir buluşma oldu. Gelecek senelerde bu muhalefet ağının sesinin daha gür çıkması dileğiyle...

 

sayfa başına dön


 
gazete arşivine git kütüphane