Güncelleme:
12.08.2007
             

 

Site içi arama


google'da ara
antikapitalist'te ara


İstanbul’da Genç-Sen

Simin - Şafak - Mesut

Mimar Sinan

Bir buçuk aydır yeni girişimciler bulma hedefiyle çalışma yapıyoruz. Faaliyetlerimiz sırasında gördük ki masa açmak tek başına işlevsel olmazken tek tek öğrencilerle sohbet ettiğimizde sonuç alıyoruz. Bu çalışma sonucunda 69 öğrenci Genç-Sen girişimcisi oldu.

Faaliyetler sırasında yaptığımız tartışmalar genel olarak öğrenci sendikasının hedef olarak önüne koyduğu taleplerin gerçekleşmesinin mümkün olup olmadığına dair. Mümkün değil hissiyatına karşı, diğer ülkelerdeki sendikalardan, onların kazanımlarından ve bizim kazanımlarımızdan bahsediyoruz.

Bir diğer tartışmaysa sendikanın bundan sonra ne yapacağı. MSÜ'de hâlâ pek çok öğrenci, bir öğrenci sendikası kurulduğundan haberdar değil. Bu yüzden bu tartışmada her öğrenciyi haberdar etme ve yeni girişimcilere ulaşma sürecinin devam etmesi gerektiği hattında durmamız lazım.

Şu ana kadar en büyük sıkıntımız çalışmalara yeni aktivistlerin katılmamış olması. Bunda alan toplantımızı ancak nisan sonunda yapmış olmamızın da etkisi var. Sekiz kişinin katıldığı ilk toplantıda geniş katılımlı bir alan toplantısı yapma kararı aldık. Neden ve nasıl bir sendikaya ihtiya-cımız var, diğer ülkelerdeki sendikal deneyimler nelerdir başlıklı sunumların olduğu ve sonrasında bireysel katkıların yapıldığı bir toplantı olmasını hedefliyoruz. Toplantıdan bir hafta önce tekrar buluşup karşılaşacağımız olası sorulara cevap üretmek için bir atölye çalışması yapacağız. Önümüzdeki süreçteki hedeflerimiz, toplantıya katılımın mümkün olduğunca fazla olmasını sağlamak, girişimci sayısını artırmak ve dönem sonuna kadar üniversitenin kendi temsilcilerini seçer hale gelmesidir.

İstanbul Üniversitesi

Mart ayının sonundan itibaren İstanbul Üniversitesi'nde Beyazıt Kampüsü'nün yemekhanesinde Genç-Sen masası açmaya başladık. Diyalog merkezli faaliyetlerimiz sonucu şu ana kadar 40'dan fazla arkadaşımız girişimci formu doldurdu.

Nisan başında vize dönemi nedeniyle faaliyetlerimiz biraz aksadı. İlk alan toplantımızı 24 Nisan'da yaptık. Toplantıya 11 kişi katıldı.

Faaliyet sırasında sürece katılmak isteyen arkadaşların sendikada demokratik sürecin işleyip işlemeyeceği, sendikanın örgütler ittifakı mı yoksa örgütsüzlerin de katılımına açık olup olmayacağı, sendikanın ne kadar işlevsel olacağına yönelik sorularla karşılaşıyoruz.

Genç-Sen'in bütün öğrencileri kapsayacak gerçek bir sendika olması için örgütlü-örgütsüz bütün öğrencilerin sürece aktif katılımını sağlamak çok önemli.

Çevremizdeki insanların kafalarında pek çok soru var. Bu gibi soruları ve sorunları çözmeye çalışmadan sendikayı inşa edemeyeceğimizi görüyoruz. Bu yüzden sadece masa açıp arkasında beklemek yerine masanın önüne geçip "merhaba, öğrenci sendikasından haberin var mı" diye başlayarak tanımadığımız öğrencilerle karşılıklı konuşmak (diyalog merkezli) sorularına birlikte yanıtlar üretip onları da sürecin bir parçası yapmaya çalışmak çok önemli.

Yeni insanların da kendilerini ifade etmelerine olanak sağlamak için okuldaki toplantılarımızı periyodik hale getirmeliyiz. Bu toplantılarda karşılaştığımız sorunları ortaklaştırıp neler yapacağımıza birlikte karar vermeliyiz. Ayrıca yeni girişimci bulma faaliyetini destekleyecek olan "neden sendika" ve "nasıl sendika" gibi konularda okul toplantıları yapmalıyız. Yıl sonuna kadar yeni girişimciler bulma kampanyasına devam edeceğiz.

Boğaziçi

Mart ayının sonundan itibaren Boğaziçi Üniversitesi'nde başlattığımız Genç-Sen faaliyeti gittikçe gelişiyor. Haftada ortalama iki gün, çoğunlukla Yabancı Diller'in girişinde ve Kuzey Yemekhane'de Genç-Sen masası açıp diyalog kurarak tanıtım broşürlerimizi dağıtıyoruz. Şu ana kadar toplam 53 arkadaşımız Genç-Sen girişimci formunu doldurarak sendika sürecinin bir parçası olmaya doğru adım attılar. İki kişiyle başlattığımız faaliyete bir aktivist daha eklendi.

Boğaziçi'nde ilk okul toplantımızı da 26 Nisan Perşembe günü gerçekleştirdik; toplantıya 8 kişi katıldı. Toplantıda neden Genç-Sen'e ihtiyaç duyduğumuzu, uluslararası öğrenci sendikaları deneyimlerini, şimdiye kadar neler yaptığımızı tartıştık. Toplantının son bölümünde dönem sonuna kadar haftada üç gün (pazartesi, çarşamba ve perşembe) Genç-Sen tanıtım ve yeni girişimciler bulma kampanyasını devam ettirmeyi, periyodik toplantılar düzenleyerek kampanya deneyimlerimizi ortaklaştırmayı kararlaştırdık.

Boğaziçi'nde bundan sonraki hedefimiz üç olan istikrarlı sendika aktivisti sayısını artırmak. Bütün arkadaşlarımızı Genç-Sen faaliyetine davet ediyoruz.


ODTÜ’de faşizme karşı birlik

İkinci dönemin başından beri okulumuzda 'sıra dışı' olaylar yaşanmaya başladı: Düzenlediğimiz Hrant Dink eyleminin afişleri bir grup öğrenci tarafından düzenli şekilde toplandı (afişleri söktüler), Newroz bildirisi dağıtan arkadaşlarımıza sözlü ve fiziki müdahalelerde bulunuldu (hatta bir arkadaşımız hastaneye kaldırıldı), soruşturmalara karşı yaptığımız eyleme sözlü sataşmada bulunuldu. Tabii her seferinde ortalık karıştı. Bunlara benzer olayların, böylesi bir dönemde, tesadüfen olduğunu düşünmek çocukluktan başka bir şey olamaz. Okuldaki pek çok kişi de zaten böyle düşünmü-yor. Bir şeylerin yapılması gerekliliği genel bir kabul görüyor. Fakat yapılması gerekenler üzerinde net bir anlaşma yok. Bir grup, işi klasik yöntemlerle (küçük bir grubun bu gibi olayları çıkartanlara karşı doğrudan şiddet uygulaması) halletmek gerektiğini söylüyor ve pratiklerini bunun üzerinden kurguluyor. Fakat bu şekildeki davranışlar, genelde ve ODTÜ özelinde, faşistleri zayıflatmaktansa daha da güçlendiriyor. Aynı zamanda da solcuların öğrenci kitlesinden izole olmasını artırıyor. Bizim de içerisinde bulunduğumuz başka bir grup mücadelenin daha farklı yöntemlerle yürütülebileceğini ve böylece çok daha iyi sonuçlar alabileceğini savunuyor. Alternatif olarak ortaya koyduğumuz şey, ilk etapta şiddeti dışlayan, bu olayların çete savaşlarına dönüşmesini istemeyen, faşizme ve ırkçılığa karşı kitlesel karşı koyuşu önemseyen ve asıl olarak 'faşistlerle' değil 'faşizm' ile mücadeleyi hedef alan bir birlikteliğin ilk adımlarını atmak oldu. Bu birlikteliğin amacı kısa vadeli kampanya hedeflerinden ziyade, uzun soluklu bir beraberlik inşa etmek.

Bu amaçla arkadaşlarımızla konuşup konuya karşı duyarlı olanları bir araya getirmeye çalışıyoruz. Birlikteliğin yapacağı ilk somut iş bahar şenliklerinde, hazırladığımız ‘faşizm ve ırkçılık karşıtı’ tişörtleri tanıdığımız herkesle birlikte giymek olacak.

‘Yeterlilik’ Sorunu

Hazırlıkta yaşanan 'sene sonunda girilecek İngilizce Yeterlilik Sınavı'nda geçer notun 65’e çıkarılması, 50'nin altında alanların okuldan uzaklaştırılması, sınıf tekrar eden öğrencilerin burslarının kesilmesi' gibi sorunlarla ilgili olarak 10-15 kişilik bir grupla başlattığımız dilekçe kampanyası oldukça hızlı bir şekilde sürüyor. Üç günde yakın çevremizdeki arkadaşlarımızla konuşarak, sınıflara tek tek gi-rerek, hocaların fikrini alarak 2909 kişilik hazırlık bölümünden 940 dilekçe toplandı. Çok geniş kapsamlı bu sorunlar karşısında çok geniş kapsamlı çözümler sunamasak da, taleplerimiz tartışmaya açık olsa da en azından hazırlıktaki sorunların öğrenciler tarafından dile getirilmesinin çok büyük bir önemi olduğu konusunda gelen destek; çabalarımızın boşuna olduğunu, bu memlekette hiçbir şeyin değişmeyeceğini düşünen ve imza atmaktan korkan arkadaşlarımızın yanında 'ben ona imza attım' diye yanıt verenlerin ve 'dilekçe toplamak için nasıl yardımcı olabiliriz' diye soranların da olması umut verici.


sayfa başına dön


 
gazete arşivine git kütüphane