İspanyol 
        İşçiler, AB Liderlerini 
        Genel Grevle Karşıladı 
      İspanya’daki gösterilere katılan Judy Cox ve Chris 
        Harman'ın izlenimleri: 
       
        İspanya işçi sınıfı Seville kentinde yapılan Avrupa Birliği Zirvesi'ni 
        genel grev ile karşıladı. İspanya çapında militan grev gözcülüğü ile gerçekleştirilen 
        grev ülkeyi felç etti. Sanayi ve ulaşım dururken dükkan, bar ve lokantaların 
        da kapıları kapalıydı. Yüzde 85'lik bir katılım ile 10 milyon işçi genel 
        greve çıktı. 90 ayrı kentte iki milyon kişinin sokaklara çıktığı tahmin 
        ediliyor. Barselona'da 500 binden fazla gösterici sokağa çıkarken AB Zirvesi'nin 
        yapılacağı Seville kentinde de 100 bin kişi gösteri yaptı. 
      Avrupa çapında yaşanan ve çalışma hayatını esnekleştiren uygulamalara 
        karşı büyüyen öfke ortamında yapılan genel grev, Muhafazakar Başbakan 
        Jose Maria Aznar'ın işsizlik parası hakkına saldırısına karşı gelişti. 
        Avrupa'da Berlusconi gibi sağ başbakanlardan ve Blair gibi sağ sosyal 
        demokratlardan büyük destek gören Aznar, tarım işçilerinin işsizlik ödentilerini 
        kesmeyi ve işsizlerin kendilerine ne iş önerilirse önerilsin kabul etmeye 
        zorlayan bir düzenleme yapmak istiyor.  
      İşçilerin küçük bir oranının sendikalı olduğu ve sendikalar arasında 
        ılımlı "sosyal diyalog"cu eğilimlerin ağır bastığı İspanya'da, 
        Aznar'ın cepheden saldırısına karşı yükselen militanlık, sendika federasyonu 
        UGT'yi genel grev çağırmaya zorladı. Sendika liderlerinden Candido Mendez, 
        "Bu son değil, başlangıç. Aznar'ın çöküş sürecini başlattık" 
        diyerek hükümete meydan okudu.  
      Seville'de işçiler genel grev öncesi gece yarısından itibaren "grev, 
        grev, grev" sloganlarıyla bütün kenti dolaşıp bar ve lokantaları 
        kapattırdılar. Sabah 5'de de Prado otobüs terminalinde toplanarak grev 
        gözcülüğü için işbölümü yaptılar.  
      Göstericilerin Avrupa politikacılarına ve onların zirvelerine güvenmediklerini 
        vurgulaması, İspanyol işçilerinin AB Zirvesi'ne bir protesto mesajı anlamına 
        geliyordu. Göstericilerden Carmen, "Onlar, işçi veya insan haklarından 
        değil sermayenin haklarından bahsediyorlar" diyordu. 
      Seville Zirvesi, göçmen ve mültecilere karşı Avrupa'nın bir "kale" 
        haline getirilmesi gündemini tartışmaya hazırlanırken genel grevdeki göstericiler 
        de, "Zenginsen turist sayar, yoksulsan seni ezerler" diyen pankartlarla 
        yürüyorlardı. 
      'Anti, anti, anti-capitalistas!'
      Genel grevden iki gün sonra da Seville sokakları AB Zirvesini doğrudan 
        protesto eden anti-kapitalist göstericilerle doldu taştı. Andalusia Sosyal 
        Forumu tarafından örgütlenen gösterilere 100 bin kişi katıldı. Gösterilerin 
        temel sloganı "Sermayenin ve Savaşların Avrupasına Hayır"dı 
        Bununla birlikte İtalya'nın Cenova kentinde geçen yılın Temmuz ayında 
        G8 toplantısına karşı yapılan ırkçılık karşıtı gösterinin sloganı burada 
        da tekrarlanıyordu: "Yasadışı insan yoktur."  
      Bu gösteride özelleştirmelerden çevre sorunlarına, kadın haklarından 
        Filistinlilerle dayanışmaya kadar sayısız konu dile getirildi. Emperyalizmi 
        ve sermayenin terörizmini kınayan pankartlar görülüyordu. AB protestosuna 
        koşan işçi ve sendikacılar genel grevin militanlığı ile birlikte Perşembe 
        gününün slogan ve pankartlarını da taşıyorlardı. "Bush, Sharon-asesinos! 
        Viva, viva, los Palestinos!" (Bush, Sharon katiller! Yaşasın Filistinliler) 
        sloganlarının yanı sıra göçmen ve mültecilerle dayanışma ifade edildi. 
        "Anti, anti, anti-capitalistas!" (anti-kapitalistler) sloganı 
        ile gösteri alanında uçurulan dev balondaki yazı göstericilerin amacını 
        özetliyordu: 
       "Başka bir dünya mümkün!" 
       Antikapitalist; Sayı 17; Temmuz 2002 
      
      'Avrupa Birliği' sayfasına dön 
        sayfa başına dön    |