Güncelleme:
08.11.2006
             

 

Site içi arama


google'da ara
antikapitalist'te ara


Venezüella’da darbe isyanla durduruldu

Venezüella'da yoksulların isyanı Başkan Huga Chavez'e karşı yapılan ABD destekli askeri darbeyi durdurdu. Darbe işveren örgütleri, generaller, katolik klisesi ve hatta bir yolsuz sendika lideri tarafından destekleniyordu.

Darbe haberinin yayılması üzerine başkent Caracas'ın varoşları kent merkezine aktı, binlerce kişi kendi yaşamlarını tehlikeye atarak başkanlık sarayı ve ordunun başlıca karargahını kuşattılar, TV istasyonunu işgal ettiler. Patronların New York Times gazetesi Chavez'in ordu tarafından devrilmesine karşı "işportacılar, fabrika işçileri, hizmetçiler ve kamyon sürücüleri" isyan etti diye yazıyordu. Sıradan insanların sergilediği kahramanlık orduyu da böldü ve darbe çöktü.

ABD'nin ithal ettiği petrolün yüzde 15'ini karşılayan Venezüella'da darbe Bush yönetiminin bir kesimi tarafından destekleniyordu. Dolayısıyla darbenin çöküşü ve Chavez'in göreve dönmesi ABD için büyük bir yenilgi oldu.

Darbeden önce Chavez, devlet elindeki petrol KİT'lerinin yöneticilerini değiştirmişti. Bunun üzerine orta ve üst düzey yöneticiler sendika liderlerini de yanlarına çekerek iş bırakmışlardı. Sendika bunun gerçek bir grev olduğunu iddia etse de asıl amaç işçilerin değil petrol yöneticilerinin elini güçlendirmekti.

Yüz kızartıcı bir şekilde Uluslararası Hür Sendikalar Konfederasyonu (ICFTU) tarafından da desteklenen bu iş bırakmanın ikinci gününde Chavez karşıtı gösteriler orta sınıfı sokağa döktü. Gösteriler sırasında Chavez'i destekleyen başka gösteriler yapıldı ve aralarında çatışmalar çıktı.

Bu çatışma ortamı 1989'da hükümet ve IMF karşıtı isyanı hatırlattı. O zaman da neredeyse iç savaş ortamı yaşanmış ve isyan ancak bin kişinin ölümü ile bastırılmıştı. İsyanın büyüme tehlikesi karşısında hem patronlar hem de ordu geri adım attı. Chavez'in yerine kendini başkan ilan eden işveren örgütünün başkanı Carmona da istifa etmek zorunda kaldı.

ABD, Venezüella patronları, klise ve ordunun darbe girişimi Chavez'in son dönem politikalarından rahatsızlıklarından kaynaklanıyordu. Chavez petrol üretici ülkelerin örgütü OPEC'i güçlendirmeye çalışıyordu. Küba lideri Fidel Castro ile ilişkileri geliştirmişti. ABD'nin Kolombiya'da solcu gerillalara açtığı savaşı da desteklemeyi reddetmişti. Chavez aynı zamanda ülkede hakim olan gelir adaletsizliğini de azaltma çabası içindeydi. New York Times, ABD'nin Chavez'e bakışını ve "suçlarını" şöyle ifade ediyordu: "Washinton'un hegemonyasından çıkan birleşik bir Güney Amerika" kurma çabası içinde, "Castro'ya petrol satıyor", "Kolombiya gerillalarına hiç de gizlemediği bir destek sunuyor", "ABD'nin kendi arka bahçesindeki istikrar arayışına hizmet etmiyor".

1990'ların başında kapitalizmi daha insancil bir yapıya kavuşturma amacıyla başarısız bir darbe girişiminde bulunan Chavez daha sonra aynı anlayışla politikaya girdi. 1998'de ezici çoğunlukla başkan seçildi ve iktidarda olduğu dönemde de halk arasındaki desteğini korudu. Chavez'in amacı kapitalizmi yıkmak değil, daha ziyade "karma ekonomi" modelini benimsiyor.

Chavez yukarıdan reformları patronlar, ordu ve ABD'nin direncine rağmen uyguladı. Ancak hiçbir zaman işçi sınıfının gücünü harekete geçirmedi. Patronlar, ordu ve ABD ile arası açıldı ama halkın beklediği büyük toplumsal değişim gerçekleşmedi. İşsizler ve yoksulların durumunu iyileştirmekten bahsederken işçilerin ücretlerini kısıyordu. Sendika lideri Alfredo Ramos'un, asıl olarak işverenlerin grevini desteklemesine olanak sağlayan Chavez'in işçi haklarına yaptığı saldırılar oldu.

Chavez'in iktidarının Venezüella işçi ve yoksulları için bir "kurtuluş" olmadığı çok açık. Ancak ABD patronlarının süngü zoruyla dayatmaya çalıştıkları çıplak sermaye merkezli ve emperyalist bir iktidar çok daha vahim olacaktı. Bu darbeyi durdurma gücü ve kararlığını gösteren Venezüella işçi ve yoksulları Chavez gibi yukardancı düzen içi reformculara karşı patronsuz, generalsiz, çoğunluğun demokrasisi olan sosyalizm için mücadelede daha güvenli olacaklardır.

Antikapitalist; Sayı 16; Mayıs 2002

'Dünyada Durum' sayfasına dön
sayfa başına dön